Raporlar   Demeçler

10.1.2017

Moody's: "2017'de Türk Bankacılık Sektörünün Varlık Kalitesinde Düşüş Bekleniyor"

"Enflasyondaki artış ve ithal ürünlerdeki fiyat artışı hanehalkının borçlarını geri ödeyebilme gücünü olumsuz etkileyebilir, bu durum da bankaların tüketici kredisi portföylerindeki varlık kalitesini negatif etkileyebilir"...

Cumhurbaşkanı Ekonomi Danışmanı Gedikli: "Bankalara kredileri geri çağırın, esnafı zor duruma sokun mu demek istiyorlar? Bankalarımız milli seferberlikte böyle bir şey yapmaz"...

Başbakan Yardımcısı Canikli: "En kötü ihtimallerden olan Fitch'in not indirimi senaryosunda bile bankacılık sisteminin SYR'si yüzde 12'nin altına düşmüyor. Bankacılık sisteminin varlık yapısında bozulmaya müsaade edilmeyecek. Türkiye her alanda en dip noktayı 2016'da gördü, şimdi dip noktadan çıkıyoruz"...

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's yayınladığı "Kredi Görünümü" raporunda, Türk bankalarının 2017 yılı görünümünü değerlendirdi. Bu yıl Türk bankacılık sektörünün varlık kalitesinde düşüş bekleyen Moody's, artan sorunlu kredilerin kârlılığı ciddi oranda vuracağı öngörüsünde bulundu.

Türkiye'de sorunlu kredi oranının yıl sonuna kadar yüzde 4'ün üzerine çıkmasını bekleyen Moody's, bu seviyenin karşılık harcamalarının arttırılmasını gerektireceğini ve bankaların kârlılıklarının azalmasına yol açacağını savundu.

Raporda, Türkiye’deki güvenlik meselelerinin makroekonomik baskıları arttırdığı ileri sürüldü. Türkiye’deki son gelişmelere değinen raporda, "Son aylarda terör saldırılarındaki artışla yükselen yerel ve jeopolitik riskler, sermaye çıkışlarını hızlandırdı ve özellikle Kasım ayı başından bu yana para birimindeki değer kaybının artmasına katkıda bulundu" denildi.

Raporda, enflasyondaki yükseliş ve ithal ürünlerdeki fiyat artışının hanehalkının borçlarını geri ödeyebilme gücünü olumsuz etkileyebileceği, bu durumun da bankaların tüketici kredisi portföylerindeki varlık kalitesini negatif etkileyebileceği belirtildi.

Türk bankalarının varlık kalitesinin ekonomideki mevcut yavaşlamanın yarattığı zorluklarla karşı karşıya olduğuna işaret edilen raporda, takipteki kredi oranının 2015 sonundaki yüzde 3 seviyesinden, geçen yılın Kasım ayında yüzde 3,24’e yükseldiği kaydedildi.

Raporda, "Bankaların varlık kalitesinin bu yıl, enflasyondaki artış ve Türk Lirası'ndaki değer kaybının birleşimi, güvenlik meseleleri ve jeopolitik gerilimler sebebiyle genel olarak bozulan yatırım iklimi etkisiyle kötüleşmesini bekliyoruz. Takipteki kredilerin oranının bu yılın sonunda yüzde 4’ün üzerine yükselmesini öngörüyoruz. Bu durum bankaların provizyonel giderlerini arttırmasına neden olacak ve kârlılıklarını azaltacaktır" denildi.

"Bu bankalar için kredi negatif unsur... Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) Aralık ayında 1,64 arttığını açıkladı. Yıllık enflasyon 8,53 ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yüzde 5’lik enflasyon hedefinin üzerinde yükseldi" ifadeleri kullanıldı.

Cumhurbaşkanı Ekonomi Danışmanı Gedikli, "Bankalara kredileri geri çağırın mı demek istiyorlar?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi danışmanlarından Bülent Gedikli ise Moody's'in Türk bankaları raporuna tepki gösterdi ve "Moody's yine olumsuz kahinlik yapmış ancak Türkiye ekonomisi ve bankaların gerçekliğiyle uyuşmuyor. Bankalara, kredileri geri çağırın zor duruma sokun esnafı, sanayiciyi mi demek istiyorlar? Bankalarımız milli seferberlikte böyle bir şey yapmaz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Canikli, "Bankacılık sektörünün varlık kalitesinin bozulma ihtimali sıfır":

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de, Moody's'in raporuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Canikli, "Bankacılık sektörünün varlık kalitesinin bozulma ihtimali sıfır. Bankalara borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunan şu anda toplam 40 milyar Liralık bir hacim söz konusu. En kötü ihtimallerden olan Fitch'in not indirimi senaryosunda bile bankacılık sisteminin SYR'si yüzde 12'nin altına düşmüyor. Bankacılık sisteminin varlık yapısında bozulmaya müsaade edilmeyecek" dedi.

"Son aylarda talepte bir erteleme eğilimi ortaya çıkmaya başladı, çok kuvvetli değil ancak kalıcı olmayacaktır" değerlendirmesini yapan Canikli, "Bu kadar olay olurken hane halkının bazı taleplerini ertelemeleri doğal reflekstir, devamını öngörmüyoruz ama muhtemel düşüşü telafi için bir çok adım uygulamaya kondu. Türkiye her alanda en dip noktayı 2016'da gördü, şimdi dip noktadan çıkıyoruz" ifadesini kullandı.