haber
Kullanıcı Adı
Şifre

Demeçler

28.12.2016

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Ekonomide 2016'yı Değerlendirdi

"2016 çok zor bir yıldı. Rusya ile yaşanan gerginliğin ciddi ekonomik etkileri oldu. Terör koalisyon halinde azdı, çok zor bir terörle mücadele dönemi yaşandı. Genel resme bakıldığında Tarım bile kötü hava koşulları nedeniyle destekleyici olamadı...

Gelecek yıl ilk çeyrekte anayasa değişikliği bir miktar gündem maddesi oluşturacak. Onun yarattığı tartışmalar, gürültü veya belirsizlik, bir miktar etkili olabilir. Ama sonrasında Türkiye ekonomisi ciddi bir toparlanmaya girebilir. Reel sektöre yönelik açıkladığımız tedbirler muhtemelen önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde kendini hissettirir...

Şu anda bir mevcut risk var, açık pozisyon. Bunu yönetmede biz reel sektöre nasıl yardımcı oluruz, bu birinci husus. Firmalar açısından bakacağız. Kur riskine ilişkin tedbirleri Finansal İstikrar Kurulu'nda görüşeceğiz"...

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ekonomide 2016'yı değerlendirdi. "2016 çok zor bir yıldı. Ona rağmen Türkiye büyük bir direnç gösterdi" diyen Şimşek, ekonomide zorlukların çok boyutlu olduğunu, bu yıl Rusya ile büyük bir gerginlik yaşandığını, bunun turizm, ticaret kanalıyla ciddi ekonomik etkileri olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin bu dönemde hain darbe girişimine sahne olduğunu anlatan Şimşek, genel resme bakıldığında tarımın bile kötü hava koşulları nedeniyle destekleyici olmadığını, diğer taraftan terörün koalisyon halinde azdığını, çok zor bir terörle mücadele dönemi yaşandığını söyledi.

Dünya ekonomisine bakıldığında, büyümenin neredeyse yüzde 3'ün altına düştüğü, küresel ticaretin yüzde 1,7'ler civarına indiği bir dönemden bahsedildiğini dile getiren Şimşek, "2016 başına piyasalara büyük bir volatilite ile başladık, çünkü küresel faiz patikasının çok farklılaşacağı, emtia fiyatlarının çöktüğü bir dönemde başladık. Şimdi düşünüyorum, 2017 bundan daha kötü olabilir mi?" dedi. 

Şimşek, olumlu hususlara bakıldığında Rusya ile normalleşme sürecinin olduğunu, yılın ikinci yarısında reformlarda hız kazandıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ortalık toz duman diyebilirsiniz ki şu anda kimse pek bardağın dolu kısmına bakmaz, zaten reformlar orta ve uzun vadede etkisini gösteriyor. Ama bardağı doldurabilmek önemli. Çünkü şartlar bir miktar normalleştiğinde, ortalık biraz yatışmaya doğru gittiğinde bunlar önemli. Çünkü anlatılabilecek bir hikaye olacak. Sonuçta fon akışı, Türkiye'de yatırımlar, Türkiye'ye dışarıdan yatırımlar bir hikayenin ürünüdür. Bir hikayenizin olması lazım."

"Reel sektöre yönelik açıkladığımız tedbirler muhtemelen önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde olmasa bile, ikinci çeyreğinde kendini güçlü bir şekilde hissettirir":

Yılın son çeyreğine bakıldığında kapasite kullanım oranında, kredi hacminde hafif bir kıpırdanma olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Ben şuna inanıyorum, reel sektöre yönelik açıkladığımız tedbirler ki özellikle kredi boyutu çok önemlidir, onlar muhtemelen önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde olmasa bile, ikinci çeyreğinde kendini güçlü bir şekilde hissettirir." dedi.

Gelecek yıl ilk çeyrekte anayasa değişikliğinin bir miktar gündem maddesi oluşturacağını dile getiren Şimşek, "Onun yarattığı tartışmalar, gürültü veya belirsizlik, bir miktar etkili olabilir ama ben inanıyorum ki ondan sonrasında Türkiye ekonomisi ciddi bir toparlanmaya girebilir" dedi. 

Dünya genelinde çeşitli riskler ve tehditler bulunduğuna işaret eden Şimşek, bunları ABD'deki seçimler sonuçları şekillenen beklentiler, Fed'in kararları, doların daha değer kazanması, petrol fiyatlarındaki toparlanma, güneyde devam eden kaos, terör, savaş hali olarak sıraladı. Şimşek, yakın coğrafyada, jeopolitik gerginlikler anlamında birtakım riskleri de geçen seneye göre daha yönetilebilir gördüğünü dile getirdi.

"Finansal İstikrar Kurulu'nda kur riskine ilişkin tedbirleri görüşeceğiz":

Türk lirasındaki değer kaybına ilişkin soru üzerine Şimşek, sorunların yapısal olduğunu, bunun da yapısal çözümler gerektirdiğini söyledi. Şimşek, şu değerlendirmede bulundu:

"Kur tabii ki etkisiz değil, mutlaka etkili fakat kur çok boyutlu. Mesela enflasyonu gecikmeli olsa bir miktar yukarı doğru etkiler. Cari açığı muhtemelen bir miktar sınırlar bu da bir gerçek. 2000'li yıllarda Türkiye'de istikrar, TL'nin değer kazanmasıyla insanlar dövizle borçlanmayı cazip buldular. Şimdi bu bir sorun. Biz 2008'de hanehalkı açısından bu riski bir makro ihtiyati tedbir kapsamında engelledik, sınırladık. Şirketlere yönelik de aslında ufak tefek birtakım sınırlamalar var ama belki de arzuladığımız düzeyde değil. Onu şimdi çalışıyoruz ciddi bir şekilde. Yarın öbür gün benim başkanlığımda Finansal İstikrar Kurulu toplanacak, orada biz bu konuları konuşacağız. Ne yapabiliriz, bu riski nasıl yönetiriz, bu riskin daha da artmaması için ne tür tedbirler alınabilir."

Şimşek, "Şu anda bir mevcut risk var, açık pozisyon. Bunu yönetmede biz reel sektöre nasıl yardımcı oluruz, bu birinci husus. Firmalar açısından bakacağız. Bu işin esası bir veri. Sağlıklı güçlü bir veri tabanınız olacak. Firma bazında dahi bileceksiniz. Ondan sonra kendi finans sektörünüzde türev piyasalarda bu işin yönetilmesini nasıl sağlarsınız, bunlara nasıl yardımcı olabilirsiniz. Farkındalık bile çok önemli, yani bunun yönetilmesi gerektiği konusu. Bunun ötesinde makro ihtiyati bir çerçeveyi nasıl oluştururuz. Bizim bakış açımız bu 3 başlık altında olacak" dedi.

 

Yıllık Rapor