23.6.2016
Doosan Grubu Ankara'da Enerji Üretim Çözümlerini Tanıttı
Doosan Heavy Industries tarafından düzenlenen Konferansta, Alman Doosan Lentjes akışkan yatak teknolojisi anlatıldı...
Doosan Türkiye Genel Müdürü Metin Oktay: "Pulverize kazanlarda İngiliz teknolojisi, türbinlerde Çek teknolojisi ve akışkan yatak kazanlar ve atıktan-enerji için ve hava kirliliğine karşı Alman teknolojisi sunuyoruz"...
2014 yılında İstanbul ofisi açılan, Kore'nin önemli mühendislik ve müteahhitlik gruplarından biri olan Doosan Heavy Industries firması, 22 Haziran 2016 tarihinde Ankara'da bir konferans düzenledi. Konferansta Doosan Grubu hakkında bilgi verilirken, öğleden sonraki oturumlarda Alman Doosan Lentjes akışkan yataklı kazan teknolojisini detaylı olarak anlatıldı. Doosan Türkiye Genel Müdürü Metin Oktay, "Pulverize kazanlarda İngiliz teknolojisi, türbinlerde Çek teknolojisi ve akışkan yatak kazanlarda da Alman teknolojisi sunuyoruz": Doosan Türkiye Genel Müdürü Metin Oktay, Doosan Grubu hakkında genel bilgi verdi. Oktay, Kore'de 1960 yılında kurulan Doosan Grubu'nun, 2001 yılında özelleştikten sonra Doosan Heavy Industries olarak faaliyet vermeye başladığını bildirdi. Doosan Heavy Industries'in enerji sektöründe kazan, türbin-generator, anahtar teslim müteahhitlik (epc), nükleer, deniz suyundan içmesuyu üretimi ve dökme-dövme (casting & forging) alanlarında faaliyet gösterdiğini belirtti. Doosan Grubu'nun 2006 yılında İngiltere'de Mitsui Babcock'u, 2009 yılında Çek Skoda'yı ve 2011 yılında da Alman Lentjes Grubu'nu satın aldığını belirten Oktay, böylelikle pulverize kazanlarda İngiliz teknolojisi, türbinlerde Çek teknolojisi ve akışkan yatak kazanlarda da Alman teknolojisine sunduklarını bildirdi. Oktay, Doosan Heavy Industries'in enerji kısmının 2014'de cirosunun 13,6 milyar Dolar olduğunu kaydetti. Doosan Lentjes CFB Ürün Grubu Direktörü Damian Goral: Doosan'ın konferansında, Sirkülasyonlu Akışkan Yatak (CFB) Kazanları Ürün Grubu Direktörü Damian Goral, Doosan Lentjes teknolojileri hakkında bilgi verdi. Doosan Lentjes olarak üç ana ürün grupları bulunduğunu belirten Goral, bunların CFB kazanları, sudan enerjiye teknoloji çözümleri ve hava kirliliği kontrol teknolojileri (deniz suyu baca gazı desülfürizasyonu) olduğunu bildirdi. Özellikle akışkan yataklı kazanlarda küresel piyasada 110'dan fazla referansa sahip olduklarını belirten Goral, ünite başına 350 MW kapasitede akışkan yataklı kazanlar sunduklarını kaydetti. Selahattin Hakman, Garanti Koza İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi: Konferansta, Garanti Koza İnşaat firması Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Hakman da Türkiye'de enerji sektörünün gereklilikleri ile ilgili bir sunum yaptı. Hakman, Türkiye'de enerji arz güvenliği açısından bakıldığından şu anda ciddi anlamda bir yedek kapasite oluştuğunu, arz fazlası bulunduğunu belirtti. Ancak, elektrik talebinin Türkiye'de halen yüzde 4'ler civarında arttığını kaydeden Hakman, şu anda yatırımlar yapılmazsa, 2020 yılına gelindiğinde yeniden arz güvenliği tehlikesinden bahsedilmeye başlanacağını belirtti. Hakman, Hükümetin enerji sektöründe yatırımları desteklerken, piyasa mekanizmalarını bozmadan desteklemesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'de her sahada her kömürün ciddi bir mühendislik çalışması gerektirdiğinin altını çizen Hakman, teknik olarak zor ve birbirine uyumlu çalışması gereken parçalardan oluşan linyit santrallarının bir bütün olarak mühendislik ve proje yönetiminin yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Prof. Nevin Selçuk, ODTÜ Kimya Mühendisliği, "İthal kömürün ucuz olduğu bu dönemde ithal kömür yakıtlı santraller yapalım, kendi linyitimizi ileriye dönük yine kendimiz için saklayalım": Konferansta, ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden, yakma teknolojilerinde uzman, Prof. Nevin Selçuk da bir konuşma yaptı. Selçuk, Türkiye'nin linyitinin zor bir linyit olduğunu, her linyitin birbirinden farklı olduğunu ve ayrı ayrı çalışma gerektirdiğini belirterek, Türkiye'nin linyitine en uygun teknolojinin akışkan yatak teknolojisi olduğunu bildirdi. Daha önce yıllardır Hükümetlere yerli linyit yatırımlarını önerdiğini belirten Şelçuk, şimdi ise Hükümetin bu hedefi benimsediğini, ancak bu dönemin bunun için yanlış bir dönem olduğunu belirtti. İthal kömürün en ucuz olduğu bu dönemde, üç tarafı sahil olan ve limanları bulunan Türkiye'de bu dönemde ithal kömür yakıtlı santrallar yapılabileceğini belirten Selçuk, yerli linyitin ise ileriye dönük, yine ülke için saklanabileceğini ifade etti.
Yıllık Rapor